Duygu deyince aklımıza ne geliyor , isim mi , sıfat mı ya da hiç bir şey mi ? Duygularımız sahiden nedir , hep düşünür ama belki üzerinde sadece düşünmeden geçeriz aslında çok da düşünmeye gerek yoktur sadece hissederek yaşamak yeterlidir.
Duyguların en saf halini ne zaman yaşarız bunu düşünmek ve cevabı bulmak aslında kolay , çocukluk yaşantılarında en saf ve doğal akış vardır , daha üzerine farklı etiketler yapışmamış ya da şekillenmemiştir tabii herkes için aynı olduğunu söyleyemem ama en genel anlamda bu şekildedir.
Duygularda her şeyde olduğu gibi bir ikilik sürecine tabidir , olumlu ve olumsuz duygular , iyi ve kötü duygular , ya da sizin için ikilik nasıl adlandırılırsa ama özünde kötü duygu yoktur hepsi yaşam yolculuğunun bir rengidir tabi nereden baktığınıza göre değişir.
Okullarda öğrencilere en çok kendini tanıma , kendini fark etme , duygularını tanıması ve ifade etmesi öğretilmeye çalışıyor , peki kim öğretiyor sorusuna cevap bulmak gerekiyor. Ya da öğreten kişiler ne kadar kendilerini ve duygularını tanıyor bu da ikinci sorum aslında. Çünkü tanımak derken örneğin acılı durumlar karamsar tablo çizer , ama keyifli durumlar ise mutlu tablo çizer ama aslında burada da algısal faktörler , kişinin anlamlandırması ve kendi içsel etiketleri bu süreci etkilemez mi ? bu nedenle de herkesin duygu tanımlamaları ya da hissettikleri aynı değildir .
Duyguları tanımak aslında yolculukta nereye gitmek ve ne olmak istediğinizle de alakalı , bazı bağımlılık türleri tamamen kişinin kendisine yaklaşmak istememesi sonucunda ortaya çıkıyor çünkü neden eğer kendine yaklaşırsa kendisi içi çaba gösterirse biraz canı yanabilir , bazı tutumlarını değişmesi gerekebilir , hatta hayatında bazı şeyleri tamamen bitirmesi gerekebilir ve sonuç ne olur bir konfor alanı ve yaşanan duygular tanıdık bildik ancak diğer tarafta ise belki hiç bilmediği bir duygu ağı var o nedenle de en iyisi bildiğin alandır der ve orada kalır , sonuç ise ne olur aslında fark etmese mutsuzluk , öfke ,hayal kırıklığı , umutsuzluk , tatminsizlik gibi duygu ve durumlar yaşıyorsa , ya da farklı bağımlılıklar geliştiriyorsa bazı duygularını tanımıyor , bastırıyor ya da deneyimlemediği için bu halleri yaşıyor olabilir.
Bu nedenle duygu farkındalığı kendine yönelik farkındalık için önemli bunun için demir atma ya da çapa atmayı öneriyorum aslında ben değil Nlp teknikleri öneriyor . Bunu her şekilde , kendi akışınız için yapabilirsiniz. Yaşadığınız duygularla yüzleşmek ve kendinize şefkatle yaklaşmak için süreci kolaylaştırır. Unutmayın yaşanan her şey bizler için , kendinize yaklaşma sürecinizde daha yakın olmanız için.
Şimdi bir alıştırma ve öneri bırakacağım , kendinizle kaldığınızda yaparsanız iyi geleceğine inanıyorum.
İsterseniz oturun , ayak tabanlarınız yere tam bassın . Hayatınızda sizi mutsuz eden , ya da gerçekten yüzünüze tokat gibi çarpan bir anı düşünün.
Olanlar üzerinde düşünmek için bir kaç dk ayırın ve hangi duygu ve düşüncelerinizin ortaya çıktığını fark edin.
Anda kalın , mola verin.
Sonra o an zihniniz size ne söylüyor , hangi kelimeleri söylüyor ona odaklanın.Merak edin : Bu hikaye tanıdık mı , size hangi anıyı anı hatırlatıyor , hangi duygular gün yüzüne çıkıyor. Zihninizin anlattığı hikayeye odaklanın.
Ve bedeninizde ortaya çıkan hislere odaklanın. Daha çok bedeninizde nerede hissediyorsunuz.Suçluluk , üzüntü , öfke , hayal kırıklığı ,endişe , ıstırap ,üzüntü , korku , utanç ? Meraklı bir çocuk gibi bedeninizde olup bitenleri inceleyin.
Ve bu hisler ortaya çıktıkça bunları isimlendirin.
Ve kendinize şefkatli bir şey söyleyin , eğer bulamıyorsanız "Bu çok zor , seni anlıyorum , kendine karşı nazik ol " diyebilirsiniz.
Şimdi gelelim hislerinize ..
Bu his nerede ? Yüzeyde mi ,derinde mi ?
Boyutu , şekli ne ? Sınırları iyi tanımlanmış mı , bulanık mı ?
Hareket ediyor mu , yoksa duruyor mu ? Sıcak mı ,soğuk mu ?
Duygularınız size ne anlatıyor , mola verin. İsterseniz yazın , çizin , resmini yapın.
Ama yapın ve kendinizle baş başa kalın bunun size iyi geldiğini göreceksiniz , bunu hafta da bir ya da 2 kere yapabilirsiniz.

Comments